Gidilir mi, gidilmeye değer mi?
Bence evet gidilmeye değer. Çok lüks bir yer değil böyle bir beklenti içerisinde olmadığınızda memnun olabileceğiniz, ihtiyacınız olan şeyleri bulabileceğiniz bir yer.
Neler yapabilirsiniz burada?
1. Karadeniz in azgın sularında boğuşabilirsiniz. Yakın gözüküyor olabilir ama karşı adaya gitmeye kalkışmayın derim hele idmansızsanız kondisyonunuz yoksa ben iyi yüzerim falan deyip güvenip yollanmayın sakın yarıda kalırsınız geride gelemezsiniz çünkü dışa doğru müthiş bir rip akıntısı var bunu denizin dibine mürekkep döküp test edebilirsiniz. Siz en iyisi orada güvenlik şeridine kadar boylamasına, şeride ulaşınca da enlemesine yüzmeniz mantıklı olacaktır.
2. Denizin bitişiğindeki çok narin nehirde deniz bisikleti (yunus) kiralayabilir, nehri baştan sonra tavaf edebilirsiniz. Saati 20 TL idi 2014 yazında.
3. Nehir kenarındaki sevimli çay bahçesinde çardaklarda oturup çayınızı yudumlayabilir, arkanızda nehir olacak şekilde selfie yapabilirsiniz :-)
4. Mangal yapabilirsiniz.
5. Çadır kiralayabilirsiniz. 2 kişilik çadır 50 TL idi.
6. Çadırım var diyorsanız çadır yeri kiralayabilirsiniz. 17 TL idi çadır yeri.
Dalgalı günlerde kıyıda kalmanız mantıklı olacaktır. Çünkü dediğim gibi rip akıntısı bir hayli fazla. Ben ki idmanlı bir yüzücü olarak Kastro ya geldiğimde içime bir korku girmedi değil çünkü havuz ile deniz çok farklı. Bir de daha yeni geldik, ayak bastık Kastro ya ki deniz tarafından bir bağırış gürültü bir topluluk gelmez mi?
bir baktık 30-40 yaşlarında bir adam elinde 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu geliyor. Küçük kız boğulmuş. Arkasından da 20-30 kişilik bir topluluk geliyor. Ambülans,Ambülans diye bağıranlar,ağlayanlar,öldü öldü diye ağıt yakanlar...
Dedim biz nereye geldik ya...
Neyse ki orada ilkyardım ile kızcağız kendine geldi, gözlerini açtı,fazla su yutmamış çok şükür. Kastro hakkında duyduklarım, okuduklarım, arkadaşlarımın anlattıkları film şeridi o an gözümün önünden geçti. Fakat 5 dk geçince hiçbir şey kalmadı aklımızda, hepsini unuttuk,hiçbir şey olmamış gibi indik kumsala. Baktık ki kumsal, deniz dolu herkes eğleniyor,kimse enerjisinden bir şey kaybetmemiş :-)
Şu unutmak Allahın bize verdiği en büyük nimetlerden biri. Annemiz, babamızı,eşimizi,çocuğumuzu kaybedebiliyoruz hayatta. Yaradan imtihan olarak elimizden alıyor bizim tepkimizi imanımızı ölçmek için. Buda bizde büyük bir acıya vesile oluyor. Acı ilk günkü taze kalsa insan aklını yer,ama her geçen gün insana verilen bu unutma nimetiyle acımız hafifliyor. Öyle olmasa Filistinli bir baba 7-8 aylık evladının bir bombayla ya da şarapnel parçasıyla kolunun yada bacağının koptuğunu ve kan kaybından can verdiği o görüntüyü unutamasa akıl sağlam kalabilir mi?
Tabi ki bahsettiğimiz cüzî bir unutma küllî değil. Tamamen bir unutmadan bahsetmiyoruz, unutulmaz, ama ilk günkü acı, hergün devam etse her halde hiçbir kalp bu acıya dayanamazdı.
Mevzudan bayağı koptuk, kusura bakmayın. Nerden nereye atladık.
Velhasıl biz de az önceki karmaşayı unuttuk ve tedbirli bir şekilde denizimize girdik, eğlendik,hatta 5 aylık bebeğim bile girdi denize. Çıktık çay bahçesinde oturduk bisiklet kiraladık mangalımızı yaktık yemeğimizi yedik derken akşam oldu. Kalmak için hazırlıklı gelmediğimiz için dönüşe geçtik.






